Çölyak Hastalığı Nedir Ve Ne Sıklıkta Görülür?

Çölyak hastalığı; genetik yatkınlığı olanlarda buğday, arpa, çavdar gibi tahıl ve tahıl ürünlerinde bulanan gluten proteinine karşı duyarlılık sonucu gelişen otoimmün bir hastalıktır. İnce bağırsakta enflamasyona neden olur ve bunun sonucunda düzelmeyen ishal, karın ağrısı, iştahsızlık, kilo alamama, kilo kaybı, kusma, kabızlık, kansızlık gibi belirtiler ortaya çıkar.  Çölyak hastalığı her 100 çocuktan birinde görülmektedir. Bulaşıcı bir hastalık değildir, bir kişiden diğer bir kişiye temasla geçmez.

Çölyak Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Çölyak hastalığı belirtileri genellikle bebeklere ek gıda olarak tahıl ve tahıl ürünleri başlandıktan sonra ortaya çıkmaktadır. En sık görülen belirtiler; uzun süren veya düzelmeyen ishal, tekrarlayan sürekli karın ağrısı, karında şişlik, iştahsızlık, kilo alamama, kilo kaybı, boy kısalığı, kusma, kabızlık, kansızlık, ergenlikte gecikme ve bazen de kemik erimesidir.

Çölyak hastalığı; B12, D vitamini, folik asit ve demir eksikliği, karaciğer enzimlerinde yükselme, kemikte zayıflık, ergenlik gecikmesi ve bağırsak tümörleri gelişmesine neden olabilir. Çölyak hastalığı bazen de hiç belirti vermez ve kandan yapılan tarama testlerinden teşhis konulmaktadır.

Çölyak hastalığının hangi hastalıklarla birlikte görülme riski yüksektir?

Çölyak hastalığının; diyabet hastalığı, tiroid hastalıkları ve bazı bağışık sistem hastalıkları ile birlikte olma eğilimi yüksektir. Bu nedenle Çölyak hastalığı olanların bu hastalıklar açısından da incelenmesinde fayda vardır. Ailesinde Çölyak hastalığı olanların kendilerinde Çölyak hastalığı olma olasılığı da yüksektir.

Teşhisi Nasıl Konulur?

Çölyak hastalığı tanısında öykü ve belirtiler çok önemlidir. Belirtileri olan çocuklarda ve yetişkinlerde öncelikle kan tetkikleri yapılır, tetkiklerde sorun olan hastalara endoskopi yapılarak bağırsak biyopsisi alınır ve teşhis konulur.

Çölyak Hastalığın Tedavisi Nasıl Yapılır?

Çölyak hastalığı tedavisinde en önemli nokta glutensiz diyettir.

Beslenme tedavisinde;

Tüketilmemesi gereken besinler;

  • Glutensiz diyette buğday, arpa, çavdar gibi tahılları içeren besinler tüketilmez. Özellikle bu tahıllarla yapılmış; Un, bulgur, irmik, makarna, şehriye, kuskus, ekmek, kek, pasta, kurabiye, bisküvi, börek, çörek, gofret, kraker, külahlı dondurma, unlu tatlılar, gluten içeren hazır salça,ketçap, un ilave edilen çorbalar, soslar, tarhana, yarma gibi, galata ununa veya una batırılarak kızartılmış tavuk, balık gibi et ürünleri, malt kullanılan içecekler, gluten içeren hazır çorbalar, köfteler tüketilmemelidir.
  • Bunların dışında sirke, çikolata, puding, sakız, ketçap, mayonez ve dondurma gibi besinlerin bazılarında da gluten bulunmaktadır.
  • Çölyak hastaları için riskli gıdalar ise modifiye nişasta, dekstrin, aroma vericiler, hidrolize bitkisel protein, hidrolize sebze proteini, soslar, baharatlı besinler,gluten içermez ibaresi olmayan paketli besinlerdir.
  • Ayrıca ilaç ve kozmetikler, temizlik malzemeleri, oyun hamurları gibi ürünlerde de gluten bulunabilmektedir.
  • Çölyak hastaları mutlaka etiket okuma alışkanlığı kazanmalı ve diyetlerine ömür boyu devam etmelidir.

Tüketilebilir besinler;

  • Çölyak hastaları et, balık, süt ve süt ürünleri, yumurta, kuru baklagiller, pirinç, mısır, meyve ve sebzeleri tüketebilir. Ancak bu besinlerin pişirme sırasında gluten içeren besinlerle karıştırılmaması veya temas etmemesi sağlanmalıdır.

Çölyak hastaları diyet yapmazsa ne gibi sorunlar olur?

Çölyak hastaları diyete dikkat etmediği takdirde bağırsak problemleri artacak ve bağırsaktan besinlerin emilimi bozularak kilo almada yetersizlik, vitamin eksiklikleri ortaya çıkacak, ergenliğe girmemiş çocukların ergenliğe girmesi zorlaşacak, karın ağrısı, ishal, kabızlık gibi belirtiler devam edecektir.

Çölyak Hastaları için Glutensiz Diyet

YİYECEK GRUBUSERBEST YİYECEKLERYASAKLANAN YİYECEKLER
ET,BALIK, KÜMES HAYVANLARI VE

SAKATATLAR

 

 

Hepsi

Ekmek içi hazırlanan köfteler, bulgurlu kıymalı yemekler, etli pide, etli börek
YUMURTAHepsiHiçbiri
TAHILLARPirinç ve unu, mısır unu ve nişastası, patates unu ve nişastası,nohut unu, kestane unu, karabuğday unu, mercimek unu,darıBuğday, çavdar ve arpa ile yapılmış her türlü̈ yiyecek (makarna, şehriye, kuskus, erişte, tarhana, bulgur, yarma, ekmek, yufka, börek, un ile kavrulmuş çerezler)
SÜT ÜRÜNLERİSüt, yoğurt, peynirKrema, kaymak
KURU BAKLAGİLLERHepsiHiçbiri
SEBZE-MEYVEHepsiHiçbiri
ÇORBALARSebze, pirinç, mercimek çorbaları, pirinçle yapılmış yayla çorbası, et ve tavuk suları ile yapılmış çorbalarŞehriye, un, tarhana, düğün, unlu domates, erişte çorbaları ve her türlü̈ hazır çorba
YAĞLARTereyağı, margarin ve bitkisel yağlarÇok yağ katılmış yiyecekler, kaymak, krema
TATLILARBuğday ve çavdar unu katılmamış her türlü̈ tatlı, pirinç ve pirinç unu konmuş sütlaç ve muhallebi, sütlü̈ tatlılar, şeker, bal, pekmez, reçel,

tahin helvası, marmelat, şerbet,lokum, komposto

Baklava, tulumba, revani, kek ve pastalar, çörek, kurabiye, bisküvi, kraker, gofret, çikolata, irmik helvası, lokma, puding ve her türlü diğer unlu tatlı
ÇEŞNİ VERİCİLERSirke, salamura, turşu, baharatlar,

tuz, domates suyu, ev salçası

Buğday unu katkısı bulunan tüm çeşni maddeleri, hazır salça, ketçap
İÇECEK GRUBUSüt, kahve, salep, ıhlamur, adaçayı, çay, ayran, meyve suları, limonata, gazoz, kolalı içeceklerBoza ve tüm mayalı içecekler. Alkollü̈ içeceklerden şarap, bira, viski, burbon, cin, buğday rakısı

 

Tatlı kestane, tabanda 1.5-2 m çapında bir gövde ile 30-35 m yüksekliğinde büyüyen orta büyüklükte bir ağaçtır. Bu ağaç aynı zamanda uzun yaşayan bir türdür ve bazı bitkilerin 1000 yıldan daha eski olduğu tahmin edilmektedir. Yapraklar dişli kenar boşlukları ile uzun ve dardır. Çiçeklenme Haziran-Temmuz aylarında gerçekleşir. Meyvesi, açık kahverengimsi bir fındıktır. Kestane ağacının gövdesi güçlü ve dayanıklıdır. İnşaat ve mobilya yapımında kullanılabilir.

Kestane; yenilebilir kestane, avrupa kestanesi, italyan kestanesi, marron, portekiz kestanesi, ispanyol kestanesi ve tatlı kestane gibi isimler alır. Yetiştirildiği bölgelerde önemli bir besin ürünüdür. Normalde çiğ yenmez, pişmiş, haşlanmış, kavrulmuş, kaynatılmış veya şekerlemelerde kullanılır.

Bazı Avrupa dağlık bölgelerinde kestane, buğday ve patatesin yerine kestane unundan ekmek veya kestane püresi şeklinde de tüketilir. İtalya’da soslu bir güveç gibi hazırlanır. Kuru fındık, taze fındık gibi kullanılır veya yer fıstığı gibi yenir. Ayrıca brendi , şekerleme veya kahve yerine, çorbaları kalınlaştırmak için yada bir yağ kaynağı olarak kullanılabilir.Kestane aynı zamanda kümes hayvanlarını ve domuzları beslemek beslemek için yem olarak da güvenle kullanılır.Taze kestane Eylül sonundan Ocak sonuna kadar bulunur.

Besin değeri

Tatlı kestane iyi bir besin, vitamin ve mineral kaynağıdır. B vitamin, magnezyum ve potasyumca zengindir. Yüksek nişasta seviyeleri buğdayınkine benzer ve patatesin iki katıdır.

100 gram tatlı kestane tüketmek; 0.418 mg Bakır, 40.2 mg C Vitamini, 44.17 g Karbonhidrat, 0.352 mg B6 Vitamini, 0.336 mg Manganez, 58 ug B9 Vitamini ve 0.144 mg B1 Vitamini sunmaktadır. Ayrıca 100 gram Tatlı kestane içinde birçok Amino asit (0.018 g Triptofan, 0.058 g Treonin, 0.064 g İzolösin, 0.096 g Lösin, 0.096 g Lizin ve 0.038 g Metiyonin) de bulunur.

Faydaları

  • Kalp sağlığı:  Kestanede yüksek konsantrasyonlarda bulunan iyi yağlar, kolesterolü dengelemeye, vücutta ateroskleroz ve kan pıhtılaşması riskini azaltmaya yardımcı olur. Bu yararlar büyük ölçüde felç, kalp krizi ve koroner kalp hastalığı riskini düşürür.
  • Diş Bakımı ve Kemik sağlığı:Kalsiyum ve fosfor, kemiklerin ana bileşimini oluşturduklarından kemik sağlığı için önemli olan iki önemli mineraldir; ancak işlevlerini etkili bir şekilde yerine getirebilmeleri için dengeli bir magnezyum tüketimi gereklidir. Tatlı kestane içinde bulunan magnezyumun sayesinde kemik ve kas sağlığına olumlu etkide bulunur.
  • Diyabet Önleme ve Yönetimi: Diyet lifi diyabetin düzenlenmesinde, önlenmesi ve yönetiminde faydalı etki gösterir. Kestane gibi diyet lifi açısından yüksek gıdalar, düşük glisemik indeksli gıdalar olarak kabul edilir ve bu da kan şekerinin daha yavaş yükselmesine neden oldukları anlamına gelir.
  • İshal: Tatlı kestane ve özellikle kestane ağacı kabuğu ishal için çok etkili bir ilaç olarak bulunmuştur. Kestaneyi kabuğu ile birlikte kaynattığınızda su tanenler açısından zengin hale gelir. Tanenler, kontrollü miktarlarda alındıklarında ishali düzeltici etki sağlarlar.
  • Bağışıklık Sistemi: Su kestanesi, yüksek C vitamini konsantrasyonunun yanı sıra bağışıklık sisteminiz için ideal destek sağlayan antioksidan bileşiklerden oluşur. C vitamini antioksidan görev görür, vücutta serbest radikallere karşı savaşır, sağlıklı hücrelerde mutasyona neden olabilen oksidatif stresi nötralize eder.
  • Kan Basıncı: Potasyum vücuttaki su hareketini kontrol eder ve aynı zamanda bir vazodilatör olarak işlev görür, kan akışını arttırır ve daralmış kan damarları ve arterler üzerindeki gerilimi serbest bırakır. Kan basıncındaki bu azalma, genel kardiyovasküler sağlığı artırabilir ve kalp krizi ve felç riskini azaltabilir.
  • Tiroid fonksiyonu: Tiroid vücudumuzun en büyük endokrin bezidir. Triiyodotironin ve Tiroksin adı verilen iki önemli hormon üretir. Tiroid vücudumuzun enerji kullanma hızını düzenler ve vücudumuzun diğer hormonlara duyarlılığını kontrol eder. Tatlı kestane içindeki ellagik asit, hormon salgılanmasını baskılar ve böylece aşırı aktif tiroid bezi üzerinde kontrol sağlar.
  • Sindirime Yardımcı Olur: Tatlı kestane aslında iyi bir lif içeriği kaynağıdır. Lif suyu emmeye yardımcı olur ve dışkıyı yumuşak hale getirir ve buna hacim kazandırır. Bulkier ve daha yumuşak tabureler gastrointestinal sistemden kolay ve daha hızlı geçer. Bu, kabızlığı ve kabızlıkla ilgili anal iltihabı ve yığınları önler.

Kestane nasıl saklanır?

Taze kestane, bir hafta boyunca oda sıcaklığında kalır ve tatlanır. Kestaneleri iki veya üç hafta muhafaza etmek için, kabuklarıyla buzdolabındaki bir kağıt torbada saklayın. Alternatif olarak kestaneyi şekerleyebilir, püre hale getirebilir veya şurup içinde saklayabilirsiniz.

Kestane Alerjisi

Kestaneye karşı oluşan alerjide bağışıklık sisteminin kestanenin içerisindeki proteinleri zararlı olarak algılayarak aşırı reaksiyon göstermesiyle ortaya çıkar. Alerji belirtilerinin görülmesi kestanenin yenmesiyle, kestaneye temasla veya şeftali, elma, lateks alerjisiyle çapraz reaksiyon sebebiyle ortaya çıkabilir.

Belirtileri

  • hırıltı,
  • boğaz şişmesi,
  • öksürük,
  • nefes almada güçlük
  • kan basıncında bir düşüş
  • temas eden bölgelerde kızarıklı, kaşıntı
  • egzama,
  • ürtiker,
  • gözlerde kızarıklık, kaşıntı
  • anafilaksi olabilir.

Kestane için şiddetli alerji nadirdir, ancak tanı konmuş kestaneye karşı alerjiniz varsa yanınıza mutlaka adrenalin oto-enjektörü(penepin) bulundurmanız önerilir.Kestaneye karşı olan alerjinin tedavisi kestaneyi ve kestaneyi içeren tüm besinleri diyetten çıkarmakla yapılır.Kestaneye karşı olan alerjide elma, şeftali gibi meyvelere veya latekse karşı çapraz reaksiyon görülebilir.Bu gibi durumları önlemek için alerjinizin durumunu ve başka hangi besinleri diyetinizden çıkarmanız gerektiğini alerji doktoru veya diyetisyeninize danışarak öğrenin.

Herhangi bir ürünü satın almadan ve tüketmeden önce tüm ürün etiketini dikkatlice okuyun. Paketlenmiş gıda ürünleri ve özellikleri uyarı olmadan değişebilir, bu sebeple açıklama kısmını bu ürünü her alışınızda dikkatli bir şekilde okuyun. Eğer herhangi bir sorunuz olursa, üretici firma ile iletişime geçin.

Yemek için dışarıya çıktığınızda, yenilen gıdalarda kestanenin olmadığını veya içerisinde bulunan herhangi bir madde ile teması olmadığından emin olmak için şefle veya bir yönetici ile konuşun.

Kestane alerjisi nadir olarak görülür ve insanların sadece küçük bir kısmının kestaneye karşı ciddi reaksiyon riski vardır. Kestane alerjisi genellikle meyve ve sebzelere karşı alerji ile birlikte görülür. Bunun nedeni farklı bitkilerdeki proteinlerin kestane ile benzerlik göstermesinden kaynaklı çapraz reaksiyondur.

Kestane Alerjisi Belirtileri

Kestane alerjisinin belirtileri genellikle hırıltı, boğaz şişmesi, nefes almada güçlük ve kan basıncında bir düşüş olabilir. Bu ciddi alerji durumuna alerjik şok veya anafilaksi denilmektedir. Kestane alerjisi olan insanlar, şeftali ve elma gibi diğer LTP içeren gıdalara karşı da alerji geliştirmiş olabilir.

Lateks ile çapraz reaksiyon – Lateks Gıda Sendromu

Lateks alerjisi, temelde mesleki olarak lateks kullanımının artması nedeniyle ortaya çıkan bir sorundur. Lateks içindeki proteinlerin bazıları kestane de dahil olmak üzere bazı gıdalardaki proteinlere benzer yapıdadır. Bu gruptaki diğer yiyecekler arasında avokado, muz, kivi, şeftali, domates, patates ve tatlı biber bulunur. Bu tip alerjinin çapraz reaksiyonundan sorumlu proteinler, kitinazlar olarak bilinen bir protein ailesindendir.

İnsanların hem latekse hem de bu yiyeceklerin bir veya daha fazlasına alerjisi olduğunda bu durum Lateks Gıda Sendromu olarak bilinir. Hastalar sıklıkla lastik eldiven kullanırken veya balon şişirirken hırıltı, cilt, göz, burun veya ağız kaşıntısı fark ederler. Gıdalara reaksiyonlar genellikle hafiftir, hayatı tehdit edici değildir ve şunları içerir:

  • Dudak, dil, ağız içi, damak ve kulaklarda kızarıklık, şişme veya kaşıntı,
  • Boğazın kaşınması ve şişmesi,
  • Yemek borusu veya midede ağrı, bulantı, kusma
  • Hapşırma, burun akıntısı veya burunda kaşıntı, gözde kızarıklık, şişlik veya sulanma.

Eğer şiddetli alerjik reaksiyon riski taşıyorsanız, yanınızda mutlaka bir adrenalin oto-enjektörü (penepin) ve bir antihistaminik taşımanız önerilir.

Latekse alerjisi olan kişiler, lateksin kullanıldığı tıbbi uygulama ve diş tedavileri sırasında risk altındadır.  Kestane, avokado, muz, kivi, şeftali, domates, patates ve tatlı biber alerjiniz varsa bu besinlerin yanında latekse karşı da bir alerji testi yaptırmanızın faydası olacaktır. Moleküler alerji testleri daha detaylı ve kapsamlı bilgi sağladığı için bu gibi durumlarda tercih edilebilir.

Fıstık ve Ağaç yemişleri

Kestane, fıstık ve ağaç yemişlerinden (badem, ceviz, kaju fıstığı, Brezilya fındığı gibi) farklı bir botanik kategorisindedir. Kestane alerjisi olan çoğu insan fıstık ve ağaç yemişlerini tolere edebilir. Ancak nadir olarak kestane alerjisi olanlarda ağaç yemişlerine karşı alerji de bildirilmiştir. Bu sebeple tanı konmuş kestane alerjinizin olması durumunda ağaç yemişlerini doktorunuza danışarak tüketmeniz önerilir.

Kestane nerede kullanılır?

Kestaneye alerjiniz varsa tükettiğiniz tüm yiyeceklerin etiketini dikkatlice okuyun ve ev dışında yemek yediğinizde ürünün içeriğini her zaman sorgulayın.

Kestane genellikle kavrulmuş olarak tüketilir. Konserve, püre veya kestane unu olarak da bulunur. Banon, özellikle Avrupa’da tüketilen, pastörize edilmemiş keçi sütünden yapılmış, kahverengi kestane yapraklarına sarılmış ve rafya ile bağlanmış bir peynirdir. Kestane alerjisi olanlar bu ürüne karşı da tepki gösterebilir. Uzak Doğu’da ise yemek pişirmede kestane kullanımı yaygındır, Bu nedenle o bölgeye seyahat ediyorsanız veya yemeklerini tüketiyorsanız dikkatli olmanız gerekir.

Kestane Çeşitleri

Su Kestanesi

Doğu mutfağında yaygın olarak tüketilen su kestaneleri, kestaneden farklı bir botanik aileden gelir. Su kestaneleri, singoda unu olarak da kullanılabilir ve Asya yemeği tariflerinde derin kızartma için kullanılır. Tatlı kestaneye alerjisi olanlar normalde sorunsuz bir şekilde su kestanesi yiyebilirler. Her ikisine de beraber alerji çok nadir durumlarda görülür.

At kestanesi (conkers)

Tatlı kestaneye alerjisi olan insanlar genellikle at kestanesine de tepki olup olmayacağını merak ederler. İki kestane türünün botanikleri birbirlerinden farklıdır ve kestane alerjisi olan kişiler at kestanesine karşı tepki göstermezler.

Ayrıca at kestanesi polenine ve at kestanesi temastan kaynaklanan deri döküntüsü sonrası kestane alerjisi gelişebilir. Bu alerji çeşidi kestane yenmesine verilen alerjik reaksiyonlardan farklıdır.

Özetleyecek olursak;

  • Kestane alerjisi nadirdir ve kuruyemiş alerjileri ile ilişkili değildir,
  • Kestane alerjileri; polen alerjisi, sebze ve meyve alerjileri ile çapraz reaksiyon nedeniyle görülebilir.
  • Lateks alerjisi olanlarda da çapraz reaksiyon nedeniyle kestaneye karşı tepki görülebilir,
  • Kestane için şiddetli alerji nadirdir, ancak tanı konmuş kestane alerjiniz varsa yanınıza mutlaka adrenalin oto-enjektörü(penepin) bulundurmanız önerilir.